Büyük bir hayat mücadelesi sonrasında toplumuna her ırka özgürlük anlayışını aşılayan Afroamerikan bir aktivist kendisi. Irkçılığa karşı verdiği mücadele, hayat hikayesini anlattığı I know why the caged bird sang ve sayısı 30’u aşan kitapları, şiirleri, şarkıcı, dansçı, senarist ve aktris yanları ile “Fenomen Kadın”. Yakın dostları ve yol arkadaşları olan Martin Luther King ve Malcolm X’i aynı kader sonucu kaybeden, yine de kalemini devirmeyen, büyük zorluklar atlatan, muazzam güçlü bir şahsiyet.
1982 yılında, acıyla hatırladığı çocukluk günlerini geçirdiği Stamps kasabasına yaptığı ziyaret sırasında gerçekleştirilen röportajında diyor ki: "Bu şehirde çok canım yandı, dayak yedim. O günlerden sonra, yazmak için elime kalemi aldığımda, onu yaralarımın üzerini kazıyarak iyileştirmek için kullanmam gerekiyordu. (Şiirlerimi şiddetlendirerek) Hala yaralarımla tam olarak yüzleşemiyorum, bir gün yok olacaklarını düşünüyorum. Bu izler çok ciddi, çok derin.. Nefretin gücü de sevginin gücü kadar güçlü.." 7,5 yaşında annesinin sevgilisi tarafından tecavüze uğruyor, olanları açıkladığında adam öldürülüyor. “Sesim bir adamın ölümüne sebep oldu, başkalarını da bu tehlikeye sokmamalıyım, bir daha sesimi çıkartmayacağım.” diyor ve 5 yıl boyunca tek kelime etmiyor. Konuşmadığı dönemde kendisini hayata bağlayan bir büyüğünün bu sözünü asla unutamadığını söyler: “Şiir, insan sesine yazılmış müziktir.” O dönem, Shakespeare'in 29. sonesinden de oldukça etkileniyor. "Ağladım, çünkü benden bahsediyordu. Talihsizdim. Siyahtım. Güneyli bir fakirdim. Erkekler de beni beğenmezdi, çünkü güzel değildim."
Maruz kaldığı ırkçı saldırılar, tek başına üstlenmek zorunda kaldığı ebeveynlik, garsonluk, aşçılık yaparak çocuğunu büyütmesi, fakirlikle mücadelesi, zaman içinde hedeflediği eğitim hayatını gerçekleştirmesi, varlığa kavuşması ve sivil halk mücadelesine ciddi katkı sağlayan bir sembole dönüşmesi. Yaşadığı kişisel devrim inanılır gibi değil.
Geçen sene 86 yaşında hayata veda eden Maya’nın hayatını anlatan bir film olmaması tuhaf. Amerika yeni göz bebeği, dünyada hasılat rekorlarını darmaduman edecek James Bond Spectre için 300 milyon $ harcamanın büyük gururuyla etrafta dolaşırken, kendi tarihinin acımasız gerçeklerini açıkça dünyanın gözüne sokmak istemiyor elbette.
Ve Maya der ki; "Biz Tanrı'nın çocuklarıyız. Hepimizin başkalarına/dünyaya sunabileceği bir şeyler var."
Ruhumuza iyi gelen, kalbimizi ısıtan, aklımızı açan sözleri ve attığı adımlar ile Maya Angelou ölümsüzdür.
Kendi adıma inandığım şey; farklı bakış açıları yaratmak için illa bataklıklardan çıkmak, meşakkatler atlatmak gerekmiyor. Bunun bir zihin seviyesi olduğunu düşünüyorum. Yaratıcı kabiliyet, fakirlik ya da zenginlik, özgürlük ya da tutsaklık ile ilişkilendirilemez. Bu kabiliyeti kullanabilen kişi dış dünyadan sadece ilham alır, geri kalanı ile ilgilenmez.
R.I.P. Maya
Çok güzel bir yazı
YanıtlaSilmuck!
Sil